MEMUR DİSİPLİN CEZALARI
Devlet Memurları’nın kanun, tüzük, yönetmelik hükümlerine göre yapmak zorunda oldukları görevlerini yapmamaları, uymak zorunda oldukları kurallara uymamaları ve yapılması yasaklanan eylemleri yapmaları disiplin suçlarını oluşturmaktadır.
Bu suçlara uygulanan idari yaptırımlara da disiplin cezaları denilmektedir.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda 5 çeşit disiplin cezası vardır. Bunlar;
1-Uyarma,
2- Kınama,
3- Aylıktan Kesme,
4- Kademe İlerlemesinin durdurulması,
5-Devlet Memurluğundan çıkarmadır.
Emir ve görevlerin yapılmaması, belirlenen usul ve esasları yerine getirmeme, belge, araç ve gereçlerin korunma, kullanma ve bakımında kayıtsızlık, memura yakışmayan tutum ve davranışlar yazı ile uyarma cezası gerektirmektedir.
Emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmaması, görev mahallinde usul ve esasların yerine getirilmemesi, görevle ilgili belge, araç gereçleri koruma, kullanma ve bakımda kusurlu davranılması halinde; amire saygısız davranmak, hizmet dışında itibar ve güveni sarsacak davranışlarda bulunmak hallerinde kınama cezası verilmektedir. Kınama cezası, görev ve davranışlarında kusurlu davranan memurlara verilmektedir.
Kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmama, belirlenen usul ve esasları yerine getirmeme, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumama, bakımını yapmama, hor kullanma durumlarında aylıktan kesme cezası uygulanmaktadır. Aylıktan kesme cezası 1/30-1/8 oranlarında kesinti yapılmak suretiyle uygulanmaktadır.
Verilecek olan cezayı gerektiren fiilin sübjektif ve somut bir şekilde ortaya konulması ve kanıtlanması halinde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmektedir. Kademe İlerlemesinin durdurulması cezası 1-3 yıl arasında kademe ilerlemesi durdurulması şeklinde uygulanmaktadır.
Devlet Memurluğundan Çıkarma cezasında da fiilin soyut hususlardan ziyade daha somut fiiller olarak belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca aday memurların en küçük disiplin cezası almaları durumunda dahi görevlerine son verilmektedir.
Verilecek olan disiplin cezasının ağırlığı kişinin kusurlu davranışında iyi niyetli olup olmadığına göre belirlenmektedir. Uyarma, kınama, aylıktan kesme cezalarında amir kusur değerlendirmesi ve disiplin soruşturmasını yapmaktadır. Amir memurun ifadesini alıyor, muhbir yada müştekiyi, tanıkları dinliyor, belgeleri ve bilgileri topluyor, soruşturmayı tamamlıyor ve memurun savunmasını alıyor. Cezayı veren kişi yine amir oluyor.
Kanaatimizce bu uygulama yanlış bir uygulamadır ve değişmelidir. Amir hem savcı hem hakim konumundadır. Soruşturmayı ve cezalandırmayı kurum dışından ve uzman hukukçulardan oluşan bir kurul yapmalıdır. Çoğu zaman amirle memur arasındaki husumetlerden dolayı veya siyasi uyuşmazlıklardan dolayı haksız verilmiş olan kararlardan mağduriyet yaşayan şahıslar bizlere müracaat etmektedirler.
Memurların haklarındaki soruşturmaların çalışma arkadaşları, amirleri veya tanıdık kişiler tarafından yapılması soruşturmanın bağımsızlığına ve tarafsızlığına gölge düşüreceği kanaatindeyiz. Ayrıca bu kişilerin baskı altında olacaklarından gerçekçi ve doğru kararlar veremeyecekleri aşikârdır.
Ülkü Hukuk&Danışmanlık